NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’T-TEFSİR

<< 2957 >>

سورة المدثر بسم الله الرحمن الرحيم

445- Müddessir 1 – 4

 

أنا محمد بن رافع نا حجين بن المثنى نا الليث عن بن شهاب قال سمعت أبا سلمة بن عبد الرحمن يقول أخبرني جابر بن عبد الله أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ثم فتر الوحي عني فترة فبينما أنا أمشي سمعت صوتا بين السماء والأرض فرفعت بصري قبل السماء فإذا الملك الذي جاءني بحراء قاعد على كرسي بين السماء والأرض فجئت فرقا حتى هويت إلى الأرض فجئت أهلي فقلت زملوني زملوني فدثروني فأنزل الله عز وجل { يا أيها المدثر قم فأنذر وربك فكبر وثيابك فطهر والرجز فاهجر } قال أبو سلمة الرجز الأوثان ثم حمي الوحي وتتابع

 

[-: 11567 :-] Cabir b. Abdiılahı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Vahyin bir müddet kesilmesinden sonra bir ara yürürken gökle yer arasında bir ses işittim. Başımı gökyüzüne doğru kaldırdığımda Hira'da bana gelen meleğin gökle yer arasında bir kürsüde oturduğunu gördüm. Korkudan neredeyse yere düşecektim. Aileme gelip: ''Beni örtünüz, beni örtünüz'' dedim. Onlar da beni örttüler ve Yüce Allah: ''Ey örtüye bürünen! Kalk da uyar. Rabbini yücelt. Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeyleri terket.'' (Müddessir 1, 2, 3, 4) ayetlerini indirdi -Ebu Seleme der ki: Kötü şeylerden kasıt, putlardır- Sonra vahiy peş peşe,gelmeye başladı" buyurduğunu bildirir.

 

Tuhfe: 3152

 

Diğer tahric: Buhari (4, 3238, 4922, 4923, 4924, 4925, 4926, 4954, 6214); Müslim 161 (255,256,257, 258); Tirmizi (3325); Ahmed, Müsned (14287); İbn Hibban (34, 35).

 

 

أخبرني محمود بن خالد نا عمر عن الأوزاعي قال حدثني يحيى بن كثير قال سألت أبا سلمة أي القرآن نزل قبل قال يا أيها المدثر قلت أو اقرأ اسم ربك العلق قال سألت جابر بن عبد الله أي القرآن نزل قبل يا أيها المدثر قلت أو اقرأ باسم ربك قال جابر ألا أحدثكم بما حدثنا به رسول الله صلى الله عليه وسلم قال رسول الله صلى الله عليه وسلم جاورت بحراء شهرا فلما قضيت جواري نزلت فاستبطت بطن الوادي فنوديت فنظرت أمامي وخلفي وعن يميني وشمالي فلم أر شيئا ثم نوديت فنظرت أمامي وخلفي فلم أر شيئا ثم نوديت فنظرت أمامي وخلفي وعن يميني وعن شمالي فلم أر شيئا ثم نظرت إلى السماء فإذا هو على العرش في الهواء فأخذتني رجفة فأتيت خديجة فأمرتهم فدثروني فأنزل الله عز وجل { يا أيها المدثر قم فأنذر وربك فكبر وثيابك فطهر } قال أبو عبد الرحمن خالفة شيبان

 

[-: 11568 :-] Yahya b. Ebi Kesir anlatıyor: Ebu Seleme'ye: "Kur'an'ın hangi bölümü daha önce inmiştir?" diye sorduğumda o: "Ey örtünüp bürünen" (Müddessir1) dedi. Ben: "''Yaratan Rabbinin adıyla oku'' (Alak 1) suresi olmasın?" deyince, şöyle karşılık verdi: Cabir b. Abdillah'a; "Kur'an'ın hangi buyrukları daha önce indi?" diye sordum, Cabir; "Ey örtünüp bürünen" (Müddessir1) dedi. Ben: "Ya da ''Yaratan rabbinin adıyla oku'' (Alak1) suresi" deyince, şöyle karşılık verdi: "Size Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in anlattığını bildireyim mi?"

Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hira'da bir ay kadar kaldım.

Oradaki ibadetimi bitirince indim ve vadinin iç tarafından yürümeye koyuldum. Bana seslenilince, önüme, arkama, sağıma, soluma baktım, hiçbirşey göremedim. Sonra yine bana seslenilince, tekrar önüme ve arkama baktım, fakat kimseyi göremedim. Sonra tekrar buna seslenilince önüme, arkama, sağıma ve soluma baktım bir şey göremedim. Sonra gökyüzüne baktığımda o (CibriZ) havada tahtın üzerinde duruyordu. Beni şiddetli bir titreme tuttu ve Hatice'ye gidip beni örtmelerini söyledim, onlar da üstümü örttüler, Yüce Allah da: ''Ey örtüye bürünen! Kalk da uyar. Rabbini yücelt. Elbiseni tertemiz tut'' (Müddessir1, 2, 3,) ayetlerini indirdi" buyurdu.

 

Tuhfe: 3152

 

 

أنا الربيع بن محمد بن عيسى نا آدم نا شيبان عن يحيى بن كثير قال حدثني إبراهيم بن عبد الله بن قارظ الزهري أن جابر بن عبد الله أخبره أن أول شيء نزل من القرآن يا أيها المدثر قال جابر سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول جاورت بحراء فلما قضيت جواري أقبلت في بطن الوادي فنادي منادي فنظرت عن يميني وشمالي وخلفي فلم أر شيئا فنظرت فوقي فإذا جبريل جالس على عرش بين السماء والأرض فجئثت منه فأقبلت إلى خديجة فقلت دثروني دثروني فدثروني وصبوا علي ماء باردا فأنزل يا أيها المدثر

 

[-: 11569 :-] Cabir b. Abdillah bildiriyor: Kur'an'dan ilk nazil olan şey: "Ey örtünüp bürünen" (Müddessirl) suresidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Hira'da bir ay kadar kaldım. Oradaki ibadetimi bitirip vadinin iç tarafına yönelince birinin bana seslendiğini duydum. Sağıma, soluma ve arkama baktım, hiçbirşey görmedim. Yukarıya baktığımda Cibritin gökle yer arasında tahtın üzerinde oturmuş olduğunu gördüm. Ondan korktum ve' Hatice'ye gidip: ''Beni örtünüz, beni örtünüz'' dedim, onlar da üzerime soğuk su döktüler. Yüce Allah da: ''Ey örtüye bürünen!'' (Müddessir1) suresini indirdi" buyurduğunu işittim.

 

Tuhfe: 2212

 

 

سورة القيامة بسم الله الرحمن الرحيم

446- Kıyamet Suresi

 

أنا قتيبة بن سعيد نا أبو عوانة عن موسى بن أبي عائشة عن سعيد بن جبير عن بن عباس في قوله { لا تحرك به لسانك لتعجل به } قال كان النبي صلى الله عليه وسلم يعالج من التنزيل شدة كان يحرك شفتيه قال لي بن عباس أنا أحركهما لك كما كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يحركهما قال سعيد وأنا أحركهما كما كان بن عباس يحركهما فحرك شفتيه فأنزل الله عز وجل { لا تحرك به لسانك لتعجل به إن علينا جمعه وقرآنه } قال جمعه في صدرك ثم نقرأه { فإذا قرأناه فاتبع قرآنه } قال فاستمع وأنصت فكان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا أتاه جبريل استمع فإذا انطلق جبريل قرأه كما أقرأه

 

[-: 11570 :-] Said b. Cubeyr'in bildirdiğine göre İbn-i Abbas: "Onu (ezberlemeyi) çabuklaştırmak için dilini onunla kıpırdatma" (Kıyamet 16) ayet hakkında der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Cibrll kendisine bir vahy getirdiğinde indirilen vahiy ona nisbeten ağır geliyordu. O bakımdan dudaklarını klpırdatıyordu. İbn-i Abbas bana dedi ki: "Şimdi ben dudaklarımı Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nasıl kıpırdatıyor idiyse öylece kıpırdatıyorum." Said de:

"Ben de İbn-i Abbas dudaklarını nasıl kıpırdatıyor idiyse öylece kıpırdatıyorum" deyip, dudaklarını kıpırdattı. Bunun üzerine Yüce Allah: "''Onu (ezberlemeyi) çabuklaştırmak için dilini onunla kıpırdatma. Çünkü onu toplamak ve onu okutmak Bize düşer'' (Kıyamet16- 17) ayetlerini indirdi. O halde Biz, onu okuduğumuz zaman sen dinle ve sus!" (İbn-i Abbas) dedi ki: Bundan dolayı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan sonra Cibril kendisine geldi mi susup dinlerdi, Cibril gitti mi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine okuttuğu şekilde vahyi okurdu.

 

Tuhfe: 5637

1009'da tahrici geçmişti. ,

 

 

أنا أحمد بن سليمان نا عبيد الله بن موسى أنا إسرائيل عن أبي إسحاق عن سعيد بن جبير عن بن عباس في قوله { لا تحرك به لسانك لتعجل به } قال كان يحرك لسانه مخافة أن يفلت منه

 

[-: 11571 :-] Said b. Cubeyr'in naklettiğine göre, İbn-i Abbas: "Onu (ezberlemeyi) abuklaştırmak için dilini onunla kıpırdatma" (Kıyamet16) ayet hakkında şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) unutma korkusuyla Kur'an nazil olurken onu okumaya çalışırdl.''

 

Tuhfe: 5591

1009'da tahrici geçmişti.

 

 

أنا أحمد بن عبدة عن سفيان عن عمرو عن سعيد هو بن جبير عن بن عباس قال كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا نزل القرآن عليه يعجل بقراءتها ليحفظه فأنزل الله عز وجل { لا تحرك به لسانك } إلى قوله { وقرآنه }

 

[-: 11572 :-] Said b. Cubeyr'in naklettiğine göre İbn-i Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine Kur'an nazil olduğu zaman onu ezberlemek için okumakta acele ederdi. Bunun üzerine Yüce Allah: "Onu (ezberlemeyi) çabuklaştırmak için dilini onunla kıpırdatma. Çünkü onu toplamak ve onu okutmak Bize düşer" (Kıyamet16-17) ayetlerini indirdi.

 

Tuhfe: 5585

1009'da tahrici geçmişti.

 

 

قوله تعالى وجوه يومئذ ناضرة إلى ربها ناظرة

447- "Yüzler Vardır Ki, O Gün lşıl ışıl Parıldayacaktır. Rablerine Bakacaklardır (O'nu Göreceklerdir)" (Kıyamet 22- 23)

 

أنا محمد بن عبد الأعلى نا محمد يعني بن ثور عن معمر عن الزهري عن عطاء بن يزيد الليثي عن أبي هريرة قال قال الناس يا رسول الله هل نرى ربنا يوم القيامة فقال النبي صلى الله عليه وسلم هل تضارون في الشمس ليس دونها سحاب قالوا لا قال هل تضارون في القمر ليلة البدر ليس دونه سحاب قالوا لا يا رسول الله قال فإنكم ترونه يوم القيامة كذلك

 

[-: 11573 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre insanlar: "Ey Allah'ın Resulü!

Kıyamet günü Rabbimizi görecek miyiz?'' diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bulutun olmadığı bir zamanda Güneş'i görmekte zorlanır mısınız?" dedi. Halk: "Hayır" cevabını verince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ayın on dördünde bulutun olmadığı bir anda Ay'ı görmekte zorlanır mısınız?" diye sordu. Halk yine: "Hayır, ey Allah'ın Resulü!'' karşılığını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıyamet günü de Rabbinizi böylece göreceksiniz" b uyurdu.

 

Tuhfe: 14213

730'da tahrici geçmişti.

 

 

أخبرني إبراهيم بن يعقوب نا أبو النعمان نا أبو عوانة وأنا أبو داود نا محمد بن سليمان نا أبو عوانة عن موسى بن أبي عائشة عن سعيد بن جبير قال قلت لابن عباس أولى لك فأولى قاله رسول الله صلى الله عليه وسلم وأنزله الله عز وجل قال قاله رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم أنزله الله اللفظ لإبراهيم

 

[-: 11574 :-] Said b. Cubeyr der ki: İbn-i Abbas'a: "Sana yazıklar olsun, yazıklar!" (Kıyamet 34) sözünü önce Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyledi de sonra Yüce Allah mı indirdi?" diye sordum. İbn-i Abbas: "Bunu önce Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyledi, sonra Yüce Allah indirdi" dedi.

Lafız ibrahim'indir.

 

Tuhfe: 5638

 

Diğer tahric: Taberani M el-Kebir (12298).

 

 

سورة الإنسان بسم الله الرحمن الرحيم

448- İnsan Suresi

 

أنا علي بن حجر أنا شريك عن المخول بن راشد عن مسلم البطين عن سعيد بن جبير عن بن عباس أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يقرأ في صلاة الصبح يوم الجمعة تنزيل السجدة وهل أتى على الإنسان

 

[-: 11575 :-] İbn-i Abbas, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Cuma günü sabah namazında Secde Suresi ile insan Suresini okuduğunu nakletmiştir.

 

Tuhfe: 5613

1030'da tahrici geçmişti ..